Nasıl güzel yağıyordu yağmur. Hasret gibi teslim ediyordu kendini toprağa, damla damla. Yağmurdan sonrasının bilinmezliği kokuyordu her taraf. Fark edildiğinde büyüsü bozulacak ışıklar parlıyordu kaldırımlarda. Kırık bir şiir geldi aklıma, kırdığım bir şiir belki de. Kendi kendime kurduğum cümleleri duymuş gibi baktı yüzüme, “Hiç kırılır mı şiirler?”
**
Kaldırım taşları gibi bekliyorum şimdi,
Mütevazi ve kadere mahkum biri gibi.
Hiçbir ehemmiyetim yok yani,
Benim gibi binlerceden yalnızca biri.