Baharda yağan yağmurlar hep güzel olmuştu. Korkmamıştım ıslanmaktan. O kadar müthiş bir ahenk oluşurdu ki, tüm duyulara hitap ederdi sanki yağmurun sesi, toprağın kokusu, o hafifleten ıslaklık.
Birkaç gün önce geceyarısı tek eksik buydu. Gerçekten yağmalıydı o gece. Yağmamıştı. Minnet duymalıydım bu kadarına da. Sıcak bir bardak yetmişti gün ışığını beklememe.
Kader böyle birşey demek ki, o geceyi unutmuşken. Ve bu gece sabahı görmek o kadar da önemli değilken, pencereye vuran yağmur taneleri uyuma dedi sanki. Güzel şeyler bazen beklemediğimiz zamanlarda oluyor.
Ve şimdi herşey o kadar güzel ki.